AYRILIŞ
4
Uçurtmada bir kuş yavrusunun bitimsiz iştahı vardı. Sorularının ardı arkası kesilmiyor, Yitik’se bunlara cevap vermekte çaresiz kalıyordu. Derken uçurtma, gökte nazlı nazlı süzülen bir Beyaz Güvercin’le arkadaş oldu; ikisi birlikte, özgür göğün tadını çıkarıyorlardı şakalaşarak ve taklalar atarak. Yitik, oyunlarına imrenerek bakıyor ama gizliden gizliye de bir kaygı duyuyordu.
“Söyle ona rengini sakınsın, zira ürkü pusudadır belki.”
Burun kıvırdı uçurtma, dinlemedi; sevgisi burkulan Yitik, kendini yetersiz gördü ve gene kendini artık, uçurtmanın yanına yakıştıramadı..
Yitik, “Beni gereksemiyor, unuttu, yeni bir dost buldu, belki de ipi çözme zamanı geldi” diyerek suskuya çekildi; gezintilerinin sayısını azalttı, süresini kıstı; sustukça susuyor, ağzında bıçak kör kalıyordu, çoğun gezintilere ikisini yolluyor, kendi evden çıkmıyordu.
Uçurtma; Güvercinle anlaştı, son kez önerecekti Yitiğe; eğer Yitik gelmezse, Güvercinle beraber kaçacaklardı. Ve bir gezintiye ikna etti Yitiği.