Kuantum fiziği, keşfedilmişse de henüz her tarafına ayak değmemiş bir kıta; dürbünler var fakat ışık yetersiz, bunun için de, ufuklar gri gözüküyor ve işte, dürbünü olur olmaz eline alan, konuşuyor ve kendince tahminler yapıyor.
Kuantum: bu sözcük, bir sıfat gibi her kof uydurunun önüne geliyor ve ona güncel bir şöhret kazandırıyor. Yobaz ellerce eğilip bükülen Kuantum kavramı, çağdaş metafiziğe yani popülist bilime, bilimsel gözüken sahte bir kılıf geriyor, çünkü zaman gelişiyor, zırvaların da çağdaş olması gerekiyor; bir görüntü parfümü sıkılmalı üzerlerine, bilimsel kokan.
Gündemde gezen sahte açıklamalara, ki bilgi denecekse şayet bunlara, “sakızdan bilgi” denebilir; evet, bu muhteşem kavram kuantum, şimdi sakız olmuş ağızlarda. Peki, sakız ne kazandırır bedene sağlık anlamında? Sakız, nasıl bir o yandan bir bu yana ağızda döndürülüp döndürülüp gevelenir, mideyi yorar, tükürük israfına neden olursa ve de sindirim sonuçsuz kalırsa, işte böyle, zamanımızın bilimden devşirilen, hatta çalınan ve içeriği bozulup değiştirilen, popülizme feda edilen kavramları da zihin için aynıdır. Tüm bu sözde fikir süreçleri: Notasız müzik, boyasız resim, denklemsiz fizik yapmakla aynı şeydir.
Popülist olan, sadece damağa hitap eder; görüntü olarak da, ses olarak da, yazı olarak da. Metafizik, görünür hale gelsin isteniyor; insan bedeni görsel tekniğin de yardımıyla bir ağaç gibi süsleniyor, her organa mistik ve albenili, renkli kavramlar asılıp koşutlanıyor. Aklın güdümündeki Felsefî metafiziğin disiplini, mantığı, istikrarı ve tutarlılığından eser yok; günü kurtarsın, geçiştirsin, uyuştursun, popülizmin karnı aç ve boş kalmasın diye türetiliyor ve tükettiriliyor bilgi abur cuburları, çocuk zihniyetliler için. Zira bilim onlara göre bir yetişkin yiyeceğidir, tatsızdır.
Bilimin gölgesindeki cahil metafizikçiler; bilimin ışığı açmasından, gerçeği göstermesinden ürkse de bu modern ve pahalı giysili rahipler, kendilerine inanacak bir kitleyi her zaman buluyor.
Her şeyi bilen, her şeyde söz sahibi, her şeyden devşiren, sürü orkestrasının kurnaz şefleri; gene aldılar çubuğu ellerine, anlamsız bir besteyi çaldırıyorlar; koroda, her ağızdan ayrı ses çıkıyor. Kokuyu alan Kapitalizmin fişeklediği tazı burunlu fason girişimciler de üçüncü sınıf bu merdiven altı bilimini allayıp pulluyor ve yeni açılan alandaki sektöre sosyete-burjuva da itibar edince akıldan yoksun öğretiler rağbet görerek modalaşıyor ve bir imaj entelektüelisi oluşuyor; lakin zaman gelir, bu sakızı çiğnemekten yorulur zihin ve onu tükürür ve sakız, Çöplük Müzesinde yerini alır.
Popülist sözde bilim; akıldan yoksundur, fiziğin terimlerini kirletir, onu soytarı haline getirir. Aklınızı kullanın, yetişkin olun, akılla ulaşılan bilginin tadı hiçbir yerde yok !