YASAL KÖLE
3
Bininiz biri için biriktirir, emeğinin karşılığının azı sana çoğu onadır, senden ucuzu yoktur yeryüzünde. O, emeğinin üstünde tepişir, yük; sende iştir onda zevktir; düşünmek, güya onun eyleyişidir.
Onun hayatı pazarlık üzeredir; karısını pazarlık ederek alır, çocuğuna sevgisinde dahi pazarlık vardır; her şeyin ederine bakar, sen dinlenirken geleceği hesaplar, o, sayının kuklası.
Ah bu foterli, bu yağ düşkünü, yağ deposudur göbeği, yağ olsun da tek sinekte olsun, üşenmeden sıkıp alır.
Yasanın kastıyla buyurur: “Ben efendiyim oğlum da efendi olmalı.” Peki çocuğunun kendisi gibi olmasını hangi amele ister?
Ne iyi olur bir gün amelelerin soyu kurusa, efendi babayla efendi oğul birbiriyle kara kara bakışsa.
Ama onda yoktur huzur, gün dilimlerini iş düşünmekle geçirir; aptaldır, malını yığar da asalaklarına yedirir.
Asaleti hiçbir vakit doğasında bulmamış, hep çalmıştır, hele hele de emekten; çünkü asalet emektedir.
Derken bir canavar düdüğü öttü, amele Yitiğin koluna yapıştı,
— “ Gel, yemeğimi paylaş benimle.” ve açtı sefer tasını; yediler beraber bulguru, soğanı, yanına da katık ettiler ayranı.
— “ Sağ ol ” dedi amele, “Beni saydın.”
— “ Asıl sen sağ ol ” dedi Yitik, “ Sıcacıktı aşın. Kimse buyur etmedi, koca gün aç dolandım, bir yudum su veren bile olmadı. ”