Bir zamanlar camilerin ahıra dönüştürüldüğü tartışma konusuydu ama günümüzde ahır gibi kullanıldıkları gerçek. Islak ayak ve çoraplarla nemlenen halılar; ağzını kapatmadan aksıran, köpek gibi sesli esneyen, burnundaki kurumuş sümüğü halıya silen, dualarına sarımsağın ve soğanın kokusu sinen, gelenleri podyuma çıkan mankenlermişçesine süzen, kusur arayan; tabureyle en ön safta namaz kılan, arkasındaki kişinin secdeye giderken başı taburenin ayağına değer mi, rahatsız olur mu hiç aldırış etmeyenler ( yeter ki kendi konforu bozulmasın ) ;pavyon kapatan kabadayı gibi, sanki tüm mabet onlara tahsis edilmiş gibi… Ve sürü gibi kapıya yığılan ahır cemaati; açılmayan pencereler nedeniyle havasız kalan, nefes kokuları içindeki cami. Cami tuvaletlerinin halindense sözcükler bile tiksinir.
Deizm’de bunların da büyük payı var. Atalar ahlâklarıyla ve davranışlarıyla dine kazandırdılar, bunlarsa eylemleriyle dinden ediyorlar.