İKİNCİ GÖRÜNÜŞ
1
Sarhoş kalabalık onu yüksekçe bir yere bırakıp dağıldı. Gökte şimşekler yeniden çaktı. Hades havayı ayırarak kellesini uzattı. Kibirli ve kurnaz bir gülüşün ardından, dedi:
— Anladın mı şimdi ilençli yaratık, kişi nasıl sevinir? Oturdun omuzlara ve oldun başlara taç, onca insan kalabalığından atlayarak, neden? Kullarımın diliyle konuştun da ondan.
— Hades, ölümsüz çirkef, bizde istenç durdukça sen ölür müsün! Sen, göklerin delisi, itsin yıldırımların beni, yüzgeç gezdirsin ateş denizinde hıncımın balığı, uzun sivri burnuyla ditsin alevleri. Senin ateşin beni yakmaz, ıslatır ancak.
— Dikildiğin kütle Hades’ten bir volkandır, dibinden fokurdayan, alev kusan bir ateşli dudak. İyi seç sözlerini, yoksa bu toprağa küllerin karışacak.
— Hiç’e tehdit ne ki; tatmıştır o, ne varsa acıdan yana. Asıl volkan içimde. Nicedir suskundu ama kızdı seni görünce, püskürüp patlamak istiyor yüzüne, çünkü senden başka hiçbir şey bu kadar iğrendirmiyor midemi, sensin en büyük tiksinti.