Dövüş meydanında sahibinin terk edip gittiği, öylece bir başına bıraktığı bir köpek gibi yapayalnız; artık dövüşmesinin hiçbir anlamının kalmadığı ve kendini rakibini dişlerinin önüne bırakan, iyice hırpalanan bir köpek.
Köpek yerdedir ve yaralıdır; gözü bakar, en iyi dostunu arar: sahibini ; fakat sahip, onu unutmuştur.
En yalnız kişi: Tanrı’nın zaten değil, benim bile adamdan saymadığım, yanına uğramadığım kişidir; o, en karanlıkta olan, en değersiz, varlığın pöçük kemiğidir. O; insanlara, yıldızlara bakar gibi bakar; onun bir adım sonra varacağı yer hiçliktir.
Sen de böyle, “insan” ım demeye utanıyorsun, kendini insandan saymıyorsun! Çünkü aslında koçum, Tanrındır seni insandan saymayan. Sen gibiler, insanaltı hayvan üstleridir, en aradaki ve en acınasılardır.