— Nedir sence hayatın anlamı, Tanrısallıktan aynana yansıyan görüntü bir orta parmak mı?
— Çok şakacısınız.
— Hayır, gayet ciddiyim.
— Ben anlam olamam bu acizliğimle, ben sonradan bir varolmayım, yani bir “görece”yim. Ben bir HİÇ’im.
— Hayatın anlamı zaten yoktur, fakat öyle sanırlar.
Canlı için değil, Tanrı için anlamlıdır hayat. O’nun kurduğu varlık düzeninde değer ve konum geçişleri, sonucun belirlenmesinde sınavın mantığı. Tıpkı yuvarlak bir gök cisminin günlük ve yıllık devrini tamamlaması gibi birey doğum ve ölüm arasındaki kendi devrini tamamlar ve tüm insanlık ve tüm sınav da Tanrı’ın çevresinde.
İnsan: Cüzzî irade verilmiş, bir kısıtlı ehliyetli, bir memur.
Senin “değer” lin yani senin fikrin Tanrı katında bir varlık kırıntısı, hiçlik kırıntısı ve hatta bir pislik kırıntısı da olabilir; yani O’nun umrunda değil. Burada Yaratıcı aynasındaki değer yansımaları önemlidir. Değeri Tanrı belirlediğinde sen bu Matrix’in neresinde olursun acaba?
Onun aynası bizimkinden farklı gösterir.
