— Anlayışları kıt, deha da olsalar. Haykırmak istiyorum kulaklarına: Gerçekliği bu dünya san; yatay ayrıntılarla oyalan dur, gerçeği görmen için kafayı yukarı kaldırman yeterli. Bitimsiz matruşkanın her katmanında sevin küçük bir çocuk gibi; yapay dayanaklar bul fikrine; ölüm melekleri yanaştığında bedenine, anlayacak ve acı bir eyvah çıkacak ağzından, ama duyulmayacak; perde kalkacak, oturaklar bomboş, sahneden mahkemeye ineceksin; seyirciler jüriye dönüşecek ve karar verilecek.
Kördüğümü açacağım deyip kördüğümde kör olanlar, kaybolanlar, bilginin bağımlısı olanlar; emeğini hamal gibi kullanıp hayatlarını tüketenler cehennemde yanarken şunu diyecekler: Keşke günümü gün ederek yaşasaydım.
Bilgin, sanatkar, filozof: Kendilerini en derin oyalananlar sananlar, fakat iki boyutlu. Onu yadsıyarak gömmüşler başlarını dünyaya, onun hediye ettiği yeteneğin tadını bilinçsizce çıkara çıkara.
Problem kıymıklarıdır onlarınki, benimkisi var olma sorunu; otoriteyi eleştiri değil, tersine otoriteden istediğim en büyük dua; düzenin dışında olmak, ruh ve bedenimin bir daha hiçbir zamanda ve mekanda var olmaması.
Başladığım ve bitirdiğim yer aynı ve konuştuğum sustuğum yer de öyle.