TEK BİRŞEY BİLENİN BİLDİĞİ, BAZEN
HERŞEYİDİR BAZENSE HİÇBİRŞEYİ. PEKİ SİZİN
BİLDİĞİNİZ NE?
UYANIŞ
1
Yitik, gözlerini açtığında vakit sabahı dolduruyordu. Karşısında kaygı, çekinme ve şaşırmanın yazıldığı yüzleri okudu. Üç kişiydiler: bir dede, bir nine bir de torun.
Doğruldu, derince bir soluklandı, kollarını bakıştırarak birbirine iyice gerdi.
— Esenliğimi sizlere borçluyum demek.
— Seni kapımıza bir ihtiyar bıraktı ve giderken sıkı sıkı
tembihledi ‘Konuğa iyi bakın.’ Seni iyileştiren de O olmuş, bizse sadece uyanmanı bekledik.
— Yo yo, ben uyurken uyandım ve sayrılıktı beni iyileştiren. Bir sağ ol diyebilseydim keşke o bozkırın bilgesine; çıkaranı beni yeniden güne, uçurtmamı tamir edene.
— Adını bilemedik de sana Yitik dedik. Ey bilinmezin
gönderdiği.
— Olsun, ne çıkar. Ben için bir ad önemli mi? Geçmişim yanımda benim, her an. Artık yitecek yerim de yok, yittiğim her yerdeyim.