Cumhuriyet’in iki yansıması: Kadın öğretmen ve erkek asker.
Cumhuriyet kadını, Osmanlı kadınının dışa ve geleceğe açılımıdır. Başörtüyü, bu yumuşak kabuğu çıkarsa da dengeli giyinmesini bilen, köklerini terk etmeyen, ileriye dönük, anaç ve samimi bir olgunluk. Cumhuriyetin ilk yıllarında ciddi ve şefkatli bir elin yardımı gerekti “karşıya geçmek” için; eğitimli, bilinçli bir kadın elin, bir kılavuzun, yani Cumhuriyet’in kadın öğretmeninin.
Cumhuriyet erkeğinin vücut bulmuş hali ise Türk komutanıdır. İçki içmesinde bile aristokratik terbiyesi olan, geldiği yeri de, durduğu yeri de bilen, Cuma namazına giden, kurban kesen, oruç tutan, fakat ibadetini, inancını gösteriş olarak kullanmayan; yeri geldiğinde gündüz dağı bayırı postalıyla tepeleyen ve yeri geldiğinde akşam da subay elbisesiyle baloya katılan, Cumhuriyet’i kırsalda ve kentte en iyi temsil eden.
Cumhuriyet’in simgesi, dengedir.
