Cahil; duyu insanıdır, sadece gördüğüne inanır, gördüğünü anlar. Köpek dahi iyi giyimliye havlamaz. Köpek zihniyle, dedektif kuşkuculuğuyla baktı görüntüye, filozofla karşılaşan o bedevi, böyle yaptı; öneri mantıklı ve faydalı olmasına rağmen görünüşü değerlendirdi de, bu sefil görüntüden doğru söz çıkmaz diyerek kendisine yarar sağlayacak fikri kabul etmedi ve kaybetti, devam etti ahmaklığına. Alimin değerini itler bilemez, yani bazı zahirciler. Bilmedi ki görüntü gider söz kalır, tıpkı atasözlerinde olduğu gibi; belki bu hikmetli mirası bırakanlar fakirdi, köylüydü ama o sözler çok değerli, altın gibi, kuşak kuşak yaşayıp gidecek.
Aslında bedevi, alacağı fikir için marka arıyordu, yani: imajı. Fakat marka önyargıdır, marka takıntıdır, marka telkinci bir etikettir.